Yutak bölgesinin iltihabıdır. Akut ve kronik diye 2 formu vardır
Akut Farenjit ‘te sebep genelde mikrobiktir. Ateş, halsizlik ve yutma güçlüğü vardır. Yutak bölgesi kanlanması ve sinirsel ağ yapısı çok iyi gelişmiş bir yer olduğundan burada bulunan enfeksiyonların vücudun diğer bölgelerine ulaşmaları çok hızlı olur. Buradaki enfeksiyonlar hızlıca tedavi edilmelidir.
Kronik Farenjit’te ise tablo genelde enflamasyon dediğimiz bir tahriştir. Bu tahrişi 3 ana başlıkta topluyorum.
- Boğazımızın florasını ( Burada bulunan yararlı bakteri topluluğu ) kötü yönde etkileyen Sigara içmek, Baharatlı ve acılı ,soğuk – sıcak yemek, az su içmek, konuşarak iş yapan meslek grubunda olmak gibi kişinin yaşam şartları ve alışkanlıklarıdır.
- Reflü — Mide asidinin ağzımıza doğru çıkması fizyolojik olarak hepimizde bir miktar vardır. Biraz dışarıda yesek, biraz geç yesek mide asidinin ağzımıza doğru geldiğini hissedebiliriz. Fakat genetik yatkınlığı olan ( A Rh + kan grubunda daha çok reflü görülür ) , çay – kahve – salçalı yemek- kola çok içen , uzun süre aç kalan, akşamları geç saatte yemek yiyip yatan kişilerde boğaza asid gelmesi daha çok olur ve aside alışık olmayan yutağı döşeyen et tabakası tahriş olur
- Normalde nefes alırken burnumuzu kullanmamız sağlıklıdır.Özellikle spor ve hava kirliliği gibi durumlarda burun teneffüsünün önemi daha da ön plana çıkar.Burundan nefes aldığmız zaman hava burundan geçerken burun içindeki konka denilen etlerin etrafında ve sinüslerin içinde ısıtılır, nemlendirilir, tozu ve mikropları temizlenir, vucudumuzun kullanacağı şekle getirilir.İster kutuplarda yaşayalım, ister çöllerde yaşayalım çalışan bir burun bu görevi başarı ile yaparak dış ortamın durumu ne olursa olsun vücudumuza kaliteli havayı sunar. İşte burunda bir çalışma bozukluğu varsa ( Burun eğriliği ,Allerji , Sinüzit, et şişmesi gibi ) o zaman burundan nefes alamadığımız için direkt ağzımızdan nefes alırız ki bu durum boğazımızı çok yorar ve tahriş eder.
Yani kronik Farenjit ‘te bizim gördüğümüz yalnızca buzdağının görünen parçasıdır. Hastalığı ortaya çıkaran sebepleri bulmak ve yok etmek ile ancak kesin tedavi elde edilebilir. Tedavide antibiyotik kullanımı ancak akut enfeksiyon atağı olduğu durumlarda gereklidir. Hastalığı ortaya çıkaran etmenlerin yok edilmesi esas tedavidir.